Sevdiğinizin yüzüne baktınız mı? Öylesine değil bilircesine, hissedercesine içindeki duyguları… Yüzü gülerken gözlere düşen hüznü, dalıp giden bakışları anlayabilmek için bir kez baktınız mı? Dil şakırken, yüreklerin aynası yüzlerin halden hale girdiğini, ağlamaklı mimikleri hissettiniz mi? Bir dokunsanız bin ah işitecek yüreklere dokundunuz, akmaya hazır yaşları fark ettiniz mi? Fırtınalı bir günde, kıyıyı yırtarcasına vuran dalgaların yüreği yarmasına, sızım sızım sızlatmasına şahit oldunuz mu? Bakın! Dilin söyleyemediği çok şey bulacaksınız yüzlerde... Sevdikleriniz ne halde anlamak için, derdini paylaşmak için, hafifletmek için bakın... Bir kez olsun derinden bakın sevdiklerinize… İhmale gelmez yürek… Terk edilmiş hisseder kendini… Kuytularda unutulmuş zanneder… Uçurumlara yuvarlanır, dipsiz kuyulara düşer… Erir sevdiğiniz gözlerinizin önünde de görmez hissetmezsiniz beklide… Seviyorsanız, değer veriyorsanız; içten bir gülümseme ile bakın gözlerinin derinliklerine… Yelken açsın yüreğiniz, sevdiğinizin gözlerinden yüreğine… Yanındayım, yanında kalacağım desin… Şefkatle uzansın eliniz, sevgiyle değsin saçlarına… Bilseniz de duymak istemez misiniz; o sihirli sözü, içten samimi söylendiğinde kelebekler çırpınmaz mı sinenizde? Varım ve hala buradayım, yüreğindeyim diye çığlık atmaz mı yüreğiniz? Şimdi söyleyin… Uzaktaysanız telefon açın… Yakındaysanız yanına gidin… Yüreğinizi katarak sözlerinize, çok değil içten iki kelime fısıldayın kulağına... ‘’Seni seviyorum anne’’ ’’Seni seviyorum baba’’ ‘’Seni seviyorum yavrum’’ ‘’Seni seviyorum canım’’ deyin… Sevgiyle,sıhhatle, muhabbetle kalınız... Allah’a emanet olun. Aysel Bahram