Acıya saradur sen, bembeyaz düşlerini Anlamadım bir türlü, ey gönül işlerini İpini salınca az kötü gidişlerini Bükemedim bir türlü, büken olur mu acep? Dediler bu bir heves, zamanla gelir geçer Kuruttu sol yanımı, doktorlar bilmem ne der Tutturmuş da kendine dikişsiz libas biçer Dikemedim bir türlü, diken olur mu acep? Şikayet mi etmeli varıp da mahkemeye? Bilen varsa söylesin, çektirmesin sineye Göğü üstüne yıksak, kalmasa iş seneye Yıkamadım bir türlü, yıkan olur mu acep? Geride durmaz bir gün, yelken açar deryaya Engel çıktığı anda, lisan döner aryaya Taarruza girişip, yaptığı manevrayı Çekemedim bir türlü, çeken olur mu acep? Ey gönül boş işleri var git toprağa sakla Mevlâna’yı, Yunus’u dilesen iştiyakla "Dünya boştur" sözünü nasihat bilmez akla Takamadım bir türlü, takan olur mu acep? 8 Mart 2013