Muhabbet-i Kalem


Bir şiir yazsam bugün , adı muhabbet olan,
Buluttan düşer gibi düşse üzerimize.
Tebessümleri saçıp , sevinçlerine boğan,
Torak kokusu gibi sinse üzerimize…

Eridik günden güne unuttuk sevinçleri,
Sevdanın çemberinden geçtik geçeli beri,
Yakılsa satırlarda muhabbetin feneri,
Alevin isi gibi sinse üzerimize…

Dertleri, kasaveti, çalsak da bir bir taşa,
Gönül hoşnutluğumuz yüce dağları aşa,
Koyu bir muhabbetle, keyfimizle baş başa,
Demlikte siner gibi sinse yüreğimize…

Çiçekleri toplayıp demet demet kırlardan,
Seviyor, sevmiyor mu? Sorsak papatyalardan,
Yine eskisi gibi fal tutsak şarkılardan,
Hayalden düşer gibi düşse üzerimize…

Oturup ayakları sarkıtsak da kaşından,
Taşları yuvarlasak komarlığın başından,
Toplasak dizi dizi, bal süzen morasından,
Sakızdan sızar gibi sızsa yüreğimize…

İçini çeke çeke gönülde dile gelse,
Çıra olup ateşe çıkıp da gelebilse,
Bülbülün çilesiyle, günden güne erise,
Ateşin közü gibi, dem olsa özümüze…

/Adı ile başlamayan muhabbeti devirin,
Saçından süre süre, Bismillah ’a çevirin./

Bimillah’sız kelamı, katın çorak toprağa,
Adı ile başlasın, dönsün yeşil yaprağa,
Dem alsın dizelerde, tat katarak dimağa,
Ağızda erir gibi karışsa közümüze.
Buluttan iner gibi, inse yüreğimize…

17 Haziran 2012

 
Facebook beğen
 
 
bu siteyi 83369 ziyaretçigördü
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol