
Kelebek kanatlı bir serçe uçuşurdu gönlün yamaçlarında
Neşeli türküler söylerdi kırlarında
Sazın teli, ozanın eliydi.
Sevgi eker, sevgi dererdi ovasında gönlün.
Narindi...
Hassastı...
Gülüşünde güller açardı, gamze gamze yanaklarında,
İnciler saçılırdı bakışlarından...
Ve O gün!
Bir bahar sabahı,
Namert bir kurşun saplandı göğsüne.
Kanlar içinde yığıldı yere,
İnledi iki büklüm günlerce..
Ağladı geceler boyu..
Direndi!
Zalim kurşunun, inadına yaşar gibi ,
Direndi.,yaşama tutundu yine de.
Bir gece, ansızın!
Bir kurşun daha saplandı kalbine,
Aynı elden, aynı namert kurşunla...
Ve Şimdi!
Şimdi, bir ceset var içimde
Yıkayıp kefenlediğim
Gömmeye kıyamadığım
Gözyaşlarıyla suladığım
Bir umutla,yeşermesini beklediğim...
Olmadı!
Olmadı!
Kurudu pınarlar, açmıyor güller,
Kanat çıpmıyor serçeler,
Soldu güller, soldu gülüşler..
Sen!
Sen benim, çocuk kalbimin katilisin...
|
|
|
 |
|